Sosyal medyada paylaşım baskısını bırakın; yaşamın tadını çıkarın, anı yaşayın ve gerçek mutluluğu deneyimleyin.
Beğenilme ve onay arayışı insan doğasında bulunan temel bir dürtü. Sosyal varlığımız için başkalarıyla iletişim kurmak ve kabul görmek bir gereklilik haline geliyor. Ancak günümüzde sosyal medya bu ihtiyacı farklı bir boyuta taşıyor ve bireylerin psikolojisi ile toplumsal ilişkiler üzerinde yeni etkiler doğuruyor. Özellikle “like” kültürü, beğeninin karşılığını çok hızlı ve geniş kitlelerden alabilme imkânı sunuyor; bu da kısa vadede dopamin salınımını tetiklerken uzun vadede bağımlılık, kıyaslama ve tüketim baskısı gibi sorunlara yol açabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Bilgili, sosyal medyanın bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendirerek, “Beğenilme ve onay alma isteği doğamızda var, ama sosyal medya bunu başka bir boyuta taşıyarak insan psikolojisi için zararlı bir hale getiriyor” diyor.
Günümüzde adeta bir beğeni bağımlılığı yaşandığını söyleyen Doç. Dr. Bilgili, sosyal medyanın sınırlı ve gerçek olmayan bir dünyada bile kendimizi gösterebilmemizi sağladığını belirtiyor: “Beğeninin karşılığını hemen ‘like’larla alıyoruz. Çok daha geniş bir kitleye, hatta tanımadığımız insanlara bile kendimizi beğendirebiliyoruz. Bu kısa vadeli tatmin dopamin üretimini tetiklerken, uzun vadede bireylerin psikolojisi ve toplumsal ilişkileri üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.”
Kıyaslama etkisi bu süreçte en dikkat çekici sorunlardan biri. Başkalarının abartılı veya yanıltıcı paylaşımlarını gerçek sanan kullanıcılar arasındaki karşılaştırmalar, mutsuzluk ve kendine güvensizlik duygularını körükleyebiliyor. Utah Valley Üniversitesi ile Missouri Üniversitesi araştırmaları, Facebook kullanıcılarının bir kısmının başkalarının daha mutlu göründüğüne inandığını ve sosyal medyanın kıskançlığı artırdığını gösteriyor. Bu iki sonuç birbirine bağlı ve ayrılmaz bir denklem olarak karşımıza çıkıyor.
Sosyal Medya Bağımlılığı ve Tüketim kavramı geniş literatürde yer alıyor. Gallup’e göre kullanıcıların %41’i saatte birkaç kez, %11’i ise birkaç dakikada bir bildirimleri kontrol ediyor. Bu davranış tesadüf değil; sosyal medya platformları bilinçli olarak kullanıcı psikolojisine göre tasarlanıyor. Bilgiyi paylaşırken aşırı tüketimi tetikleyen içerikler, reklamlar ve sponsorlu paylaşımlar, karşımıza çıkan ürünlerin türünü ve sayısını etkileyerek tüketim kültürünü sürekli canlı tutuyor. Özellikle Kara Cuma döneminde TikTok Shop üzerinden kaydedilen satışlar, platformların alışverişi ne kadar kolaylaştırabildiğini gösteriyor.
Minimalizm akımları da sosyal medyada belirgin biçimde etkili oldu. Bazı kullanıcılar basit yaşamı öne çıkarırken, bunu bir gösteriş aracı haline getirebiliyor. “Minimalizm” paylaşımında bile beğeni kazanma amacı öne çıkabiliyor ve bu durum samimiyeti zedeler hale geliyor. Platformların beğeni odaklı yapısı, içerik üreticilerini yönlendiren algoritmalar ve kâr odaklı yaklaşım, iyi niyetli hareketlerin bile amacından saptırılmasına neden olabiliyor. Ancak bazı platformlar arasında farklar vardır; Reddit ile Instagram bu açıdan aynı kategoride değerlendirilemez.
Doğru kullanımın faydaları da unutulmamalı. Sosyal medya, doğru kullanıldığında iyi bir ağ ve bilgi kaynağı olabilir; konvansiyonel medyaya göre sesini duyurma konusunda etkili bir araçtır. Memnuniyetsizlik durumunda bir hesap verebilirlik aracı olarak da işlev görebilir. Ancak tüm bu yararlar, kullanımın bilinçli ve kontrollü olması halinde geçerli olur.
Peki olumsuz etkilerden korunmanın yolları neler? Doç. Dr. Bilgili’nin önerileri şu şekilde özetlenebilir: Öncelikle neden sosyal medya kullandığımızı sorgulayın. Kullanım sınırlarını belirleyin ve bazı günleri dijital temiz günler olarak planlayın. Sosyal medyanın gerçekliği temsil etmediğini hatırlamak önemli. Bu platformlar, bizi esir etme stratejileri kullanır ve davranışsal psikolojiye dayalı taktikler içerir. Ne paylaşacağınıza veya kime yanıt vereceğinize karar verirken hayatla olan temasımızı yitirdiğimizi fark etmek gerekir. Aksi halde paylaşıma odaklanırken yaşamın kendisini kaçırabiliriz. Sonuç olarak, olumsuz etkilerden kaçınmak için güçlü bir irade ve zamanı iyi kullanma bilinci gerekir; bu platformlar para kazanma amacıyla tasarlanmış olduklarından, dikkatli ve farkındalıklı kullanmak en güvenli yol olur.