Paribu ile Arterde Uzun Cumartesi: Yılın Üçüncü Etkinliği 27 Eylül’de Sahnedeydi

Paribu, blokzincir tabanlı yenilikçi ürün ve hizmetlerle Türkiye kripto varlık ekosisteminin gelişimine öncülük ederken, sanat dünyasında da derinleşen bir köprü kuruyor. Türkiye’nin önde gelen sanat ve kültür platformu Arter ile gerçekleştirdiği iş birlikleri, yalnızca bir sergi ziyaretinin ötesine geçerek günlük yaşamın ve dijital ekonominin kesişiminde yeni bir deneyim alanı yaratıyor. Bu özel ortaklık sayesinde Paribu kullanıcıları, Arter’in güncel sergilerini ve çok yönlü etkinlik programını ücretsiz olarak keşfetme imkanı elde etti. Gece yarısına kadar süren bir yolculuk Paribu ile Arter’in Uzun Cumartesi serisi, bu yıl üçüncü kez sahne alıyor ve 27 Eylül Cumartesi akşamı yine sanatseverleri bir araya getiriyor. Ziyaretçiler, Arter’in kapsayıcı programında sanatı, düşünceyi ve performansı bir arada deneyimleyerek, mekanın misyonuyla uyumlu bir kültürel akış içinde kayboldular.

Etkinliğin ana ruhu, güncel sergileri ve çeşitli etkinlikleri gece yarısına kadar bir araya getirmekten geçiyor. Arter Kütüphanesi, Kitabevi ve Bistro by Divan, 11.00 – 24.00 saatleri arasında açık kalarak ziyaretçilere sakin bir ortamda araştırma ve keşif imkanı sundu. Bu süreçte Arter-Taksim ve Arter-Tepebaşı servisleri, şehir genelinde bağ kuran bir ulaşım ağına dönüşerek katılımcıları güvenli ve konforlu bir şekilde mekana taşıdı. Paribu kullanıcıları için özel bir dokunuşla, 27 Eylül’de Arter’deki tüm sergiler ücretsiz olarak gezilebildi ve kaydolan ziyaretçiler kayıttan sonra sınırlı kontenjanlı rehberli turlara katılma ayrıcalığını elde etti. Bu deneyim, ziyaretçilere sergileri daha derinlemesine anlama fırsatı sunarken, sanat ve dijital ekonominin buluştuğu bir deneyim olarak hafızalarda yer etti.

Bir gece boyunca süren performanslar ve söyleşiler Ziyaretçiler, küratörlüğünü Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği Basınç Altında Suyun Üstünde sergisiyle başlayan yolculuğu sürdürdü. Ardından Selen Ansen küratörlüğündeki Franz Erhard Walther: Heykel Olma Teşebbüsü ve Emre Baykal’ın küratörlüğünü yaptığı Nilbar Güreş: Kadife Bakış gibi önemli sergiler ile gece yarısına kadar sanatla iç içe kaldılar. Bu üç ana sergi, izleyiciyle yeni düşünce biçimlerini paylaşırken, izleyici katılımını artıran etkileşimli öğelerle zenginleşti. Aynı gün, Sinem Sal ile kütüphane söyleşisi, ziyaretçilere sanatın arkasındaki süreçleri ve küratöryel kararları anlamaları için aydınlatıcı bir pencere açtı.

Etkinlik programında çocuklar için Heykel Gibi: Renk, Doku, Beden ve yetişkinler için Boşluğu Çerçevelemek adlı atölyeler de bulundu. Bu atölyeler, katılımcıların kendi yaratıcılıklarını ortaya koyabildikleri, bedensel ve duygusal deneyimlerle zenginleşen yapılardır. Arter, İstanbul Fringe Festival 2025’in son gün etkinlikleri kapsamında Kaçak Çay Saati, Tek Başına Uzayda Süzülen Bağcık ve PEE performanslarına ev sahipliği yaparak; toplulukları bir araya getirip çeşitliliği kutlayan bir sahne yaratıyor. Ziyaretçiler günün kapanışını Ceren & Yaren’in DJ performansıyla yaptılar; bu kapanış, geceye damga vuran bir müzikal enerjiyle, katılımcılara unutulmaz bir kapanış anı sundu.

Bu deneyim, sanatın sadece izlemekten ibaret olmadığını, aynı zamanda deneyimlemek, üretmek ve paylaşmak için bir araya gelmenin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor. Paribu ve Arter arasındaki bu iş birliği, dijital ekonominin sanatla kurduğu bağın pratik bir örneğini sunarken, katılımcılara yenilikçi bir kültür-sanat deneyimi sunmayı sürdürüyor. Etkinliğin temel amacı, farklı disiplinlerden gelen izleyicileri bir araya getirerek, sanatın toplumsal dönüşüm gücünü ve dijital varlığın kültürel katılımını güçlendirmek. Bu bağlamda, 27 Eylül akşamında Arter’de gerçekleşen Uzun Cumartesi, yalnızca bir sergi ziyareti olmaktan çıkıp, bir topluluk oluşumuna dönüştü ve katılımcıların kolektif hafızasında iz bıraktı.