Nilüfer’de anılarla Rıfat Ilgaz’ın yakınlarıyla sıcak sohbetlerini keşfet, samimi anlar, edebiyat ve nostalji dolu bir yolculuğa çık.
Nilüfer Belediyesi’nin 2025 yılında düzenlediği “2025 Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz” etkinlikleri, edebiyat sevgisini derinleştiren ve yazarla okuyucu arasındaki bağı güçlendiren unutulmaz anlara dönüştü. Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleşen söyleşi, yazarın yakın çevresinden gelen tanıklıklar üzerinden Ilgaz’ın hayatına ve eserlerine farklı bir ışık tuttu. Özellikle usta yazarın gelini Nilgün Ilgaz’ın paylaştığı anılar, içten ve samimi bir dil ile dinleyicilere aktarıldı.
Nilgün Ilgaz, 1983 yılından itibaren yazarla aynı evi paylaşmanın getirdiği yakınlığı ve güveni anlatırken, hayatının en özel anılarından bazılarını da paylaştı. Kayıp zamanları geri getirmenin mümkün olmadığını biliyordu; ama onun anlattığı anılarla gün yüzüne çıkmayan bir tarih adeta canlanıyordu. Nilgün Hanım, kayınpederinin edebi yolculuğunu ve kişisel sınırlarını zorlarken, zamanın baskısına rağmen yazının özgürlüğüne verdikleri önemden söz etti. Özellikle “Sınıf” gibi yasaklı bir eserin, kendi el yazısıyla deftere geçirdiğini ve bu değerli notu hediye olarak sunuşu, edebiyat sevgisini ve üretkenliğin direncini öne çıkardı.
Rıfat Ilgaz’ın eserlerinden sadece kitabın sayfalarıyla sınırlı kalmayan bir mirasın da var olduğunu ifade eden Nilgün Ilgaz, usta kaleminin film uyarlamaları konusundaki tepkisini de dile getirdi. Ilgaz, Hababam Sınıfı serisinin görsel bir uyarlama olarak sahneye taşınmasına karşı çıkarken, bireysel olarak film dünyasının izlerini taşıyan bir edebiyat eleştirmeni olarak kalmıştır. Bu tutum, yazarın sanat anlayışında özgünlüğe ve eleştirel bakışa verdiği değeri bir kez daha hatırlatıyor.
Mehmet Saydur, Ilgaz’ın halkla kurduğu samimi bağı ve Anadolu’daki gezileri esnasında yaşadığı deneyimleri aktarırken, yazarın kartvizitleriyle dolu bir anı defterine vurgu yaptı. Saydur’un anlattığına göre, Ilgaz’nin gezileri yalnızca bir turistik ziyaret değildir; o, her bir karşılaşmada karşılaştığı insanlarla derin bir bağ kurmuş ve bu bağlar daha sonra yeniden ziyaret edilmek üzere kanıtlar halinde saklanmıştır. Bu yaklaşım, yazarın toplumla kurduğu dayanışma ve sıcak iletişimin ne denli merkezi olduğunu gösteriyor. Ayrıca Cide gibi memleketine olan bağlılığı, Ilgaz’ın yazınını ve karakterini şekillendiren topografyaya dair önemli ipuçları sunuyor.
Yazar Sevgi Özel ise Dil Derneği’nin temsilcisi olarak, Rıfat Ilgaz ve Nazım Hikmet gibi ustaların Osmanlıcadan Türkçeye geçiş sürecinde bıraktıkları izlere dikkat çekti. Bu kuşak, dilin evrimine yön veren güçlü bir atılım gerçekleştirdi ve Türk dilinin korunması için genç kuşakların okuma alışkanlıklarını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle Ilgaz’ın yazı dünyasında Türk dilinin sadeleşmesi ve halkın dilini yansıtan bir üslup arayışına yaptığı katkılar üzerinde durdu. Bu bağlamda, söyleşi, dilin toplumsal hafızadaki rolünü ve yazarlığın evrensel değerlerini bir kez daha hatırlatıyor.
Söyleşinin sonunda, konuklar katılımcıların sorularını yanıtladı. Bu bölüm, dinleyicilerin Ilgaz’ın eserleri ve yaşamıyla ilgili merak ettiklerini doğrudan sorma fırsatı sundu ve topluluk ile yazar arasındaki iletişimi pekiştirdi. Etkinliğin ardından Alimler, öğrenciler ve edebiyat meraklıları için daha derinlemesine tartışmalar ve imza günleri planlandı. Böylece “Anılar Tanıklar” söyleşisi, sadece bir anı paylaşımı olmanın ötesinde, gelecek kuşaklar için ilham veren bir edebi köprü kurdu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı