İzmir’de Yayalar İçin Otomobilsiz Kent Gününün Büyülü Sürprizleri: Şehrin Ritmi Yaya Adımlarıyla Yeniden Doğuyor

İzmir’in kalbinde Avrupa Hareketlilik Haftası’nın coşkusu, Otomobilsiz Kent Günüyle daha da büyüdü. Plevne Bulvarı her zamanki trafiğin gürültüsünden arınıp sadece yaya ve pedal sesleriyle konuşan bir bulvara dönüştü. Alan, bir kısmı çocukların oyun alanları olan, bir kısmı ise bilinçlendirme stantlarıyla donatılmıştı. İnsanlar, temiz hava solumak için sokağın ortasında buluşuyor, çevre dostu ulaşım yöntemlerinin günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğuna dair mesajları dinliyor ve görünen olandan daha çok şey hissediyordu. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında yürütülen etkinlikler, kent sakinlerini sadece aktivitelerle değil, onları harekete geçirerek de motive etti.

Başkan Vekili Yıldır stantları gezdi ve vatandaşlarla birebir diyalog kurdu. İlkesu Yeşilyurt’un açıkladığına göre, bu tür buluşmalar şehir planlama ve ulaşım alanında farkındalık yaratmanın ötesinde, halkın ihtiyaçlarını doğrudan belediye politikalarına yansıtabilecek bir geri bildirim köprüsü kuruyor. Stantlarda yerel firmaların sürdürülebilir ürünleri, bisiklet aksesuarları ve enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri sergileniyordu. Katılımcılar, karbon ayak izlerini hesaplama araçlarıyla kendi yaşam tarzlarını mercek altına alırken, toplu taşıma ve bisiklet kullanımı arasındaki geçişin ne kadar kolaylaştırılabileceğini deneyimledi.

Etkinlikler sadece spor ve oyun alanıyla sınırlı kalmadı; çevreci ulaşım modlarını yaygınlaştırmaya yönelik atölye çalışmaları, çocuklar için yönlendirilen güvenli yol eğitimi programları ve şehirdeki yeşil alanların önemi üzerinde durdu. Esnaflar, bu dönüşümün kendileri için bir iş birlikteliğine dönüştüğüne dikkat çekti. Görkem Kavasoğlu’nun ifadeleri, bu hareketin sadece bir hafta sonu aktivitesi olmadığını, kent yaşamının kalbinde köklü bir kültüre dönüşmesini sağlayacağını gösteriyordu: “Bu etkinlik sayesinde vatandaşımız daha da bilinçlenecek. Otomobilden ve egzoz gazından uzak daha temiz bir havaya sahip olacağız. Bizim için çok iyi.”

Çevreci hedefler ve günlük yaşam arasındaki köprü Neden Otomobilsiz Kent Günü? Çünkü şehirlerimiz akıp giden trafik ile nefes almayı unutmamalı. Bu gün, bir yandan trafiği azaltırken diğer yandan çocuklar ve gençler için temiz, güvenli ve hareketli bir kent vizyonu sunuyor. Etkinlikler, sadece bir gün boyunca süren bir kutlama değil; sürdürülebilir ulaşımın günlük rutine dönüşmesi için atılan somut adımların provasını oluşturdu. Plevne Bulvarı’ndaki en yavaş bisiklet yarışması ve karbon ayak izi ölçümü gibi aktiviteler, farkındalığı artırırken katılımcılara kendi davranışlarını keşfetme fırsatı sundu.

Yaşam pratiklerinde dönüşüm; velilerin bisiklete olan ilgisi, şehir içi kısa yolculuklarda toplu taşımayı tercih eder hale gelmesiyle pekişiyor. Yüz boyama ve sanal gerçeklik deneyimi gibi etkinlikler, çocukların şaşırtıcı şekilde sürdürülebilirlik fikrine ısınmalarını sağladı. Yaşanan sohbetlerde, BİSİM filosunun yenilenmesi ve kargo bisikletlerinin günlük alışverişlerinde kullanılmaya başlanması gibi somut örnekler ön plana çıktı. ESHOT Genel Müdürlüğü’nün Gezici Sergi ve oyunları da ziyaretçilere farklı perspektifler sunarak ulaşımın eğlenceli bir tarafını gösterdi.

Toplumsal bağlar güçleniyor Bu tür buluşmalar, kent sakinlerinin aynı paydada buluşmasını sağlarken, esnaf ve vatandaşlar arasındaki güven duygusunu da pekiştiriyor. İnsanlar, şehir planlamasının kendi günlük yaşamlarını doğrudan etkilediğini görmekten heyecan duyuyor; belediyenin projelerinin ve çalışmalarının halk tarafından anlaşılması, katılımın artmasına yol açıyor. “Bundan daha güzel bir şey hayal edemiyorum” diyen gençler ve “Böyle bir günün olmasını destekliyorum” diyen ebeveynler, gelecek için umutlarını sessiz bir gururla dile getiriyor.

Etkinlik sonunda Plevne Bulvarı yeniden hareketli olsa da, günün enerjisi kentte uzun süre hissedildi. İnsanlar, araçsız bir kent hayaliyle evlerine giderken, bu hayalin kapılarını aralarcasına yeni fikirler, yeni iş birlikleri ve yeni yaşam tarzları için sözleştiler. Avrupa Hareketlilik Haftası’nın İzmir’de bıraktığı iz, sadece bu tek günün ötesine geçerek, şehrin geleceğini şekillendirecek adımların başlangıcı oldu.