İETT, Neşet Ertaş’a büyük vefa gösteriyor; şehrin otobüslerinde Türküler canlanıyor. Sıcak anlar, nostalji ve müzik dolu yolculuklar sizi bekliyor.
İstanbul’un ulaşım ağında özel bir saygı duruşu ile başlayan yeni bir projeye imza atıldı. İBB bağlı kuruluşu İETT, Türk halk müziğinin yaşayan efsanelerinden Neşet Ertaş’ı, vefatının 13. yılında yalnızca bir anı olarak değil, kent yaşamının dinamik dokusuna işleyen bir serüvene dönüştürdü. Proje kapsamında, usta sanatçının eserleri ve fotoğrafları, şehir içi ulaşım araçlarının üzerinde adeta yürüyen bir sergi gibi yolcularla buluşuyor. Bu sayede Ertaş’ın türkülerinin ruhu, İstanbul’un sokaklarında her an yeni bir tınıyla yankılanıyor.
Bir yıl sürecek kurgu kapsamında tasarlanan özel metrobüs, 280 kişilik kapasitesiyle hattın dinamiklerini zenginleştirirken, geçirgen bir köprü kuruyor: müzik ve yolculuk arasındaki bağ. Metrobüs hattında sefer yapan bu özel araç, Ertaş’ın en sevilen dizelerini ve unutulmaz fotoğraflarını taşıyarak, yolcularına klasikleşmiş bir Türk sanatını yolculuk esnasında hatırlatıyor. Metrobüslerin camlarında ve iç kısımlarında yer alan grafikler, dinleyiciyi bozkırın rüzgârına götüren bir yolculuk hissi uyandırıyor.
Ek olarak, 50P Eminönü – Çırçır Metro hattında çalışan başka bir otobüs de aynı temayla yola çıkıyor. Yolcular bu otobüste, Neşet Ertaş’ın eserlerine görsel bir eşlik alırken, şehir içindeki farklı duraklarda da Ertaş’ın mirası hissediliyor. İstiklal Caddesi’nin ikonik Nostaljik Tramvay ise seferleri sırasında Ertaş’ın en güzel türkülerini canlı olarak yayınlayacak. Caddeyi geçen her yolcu, adeta bozkırın ezgileriyle karşılaşacak ve bu deneyim, kentin gündelik yaşamıyla sanatın iç içe geçtiği bir atmosfer yaratacak.
Özel bir belgesel ile bir araya gelen bu proje aynı zamanda Neşet Ertaş’ın hayatını ve müzikal mirasını derinlemesine ele alıyor. Mini belgesel, sanatçının eserlerine olan saygıyı ve Türk halk müziğinin evrimini, usta sanatçılarla yapılan özel röportajlar eşliğinde izleyiciye aktarıyor. Kubat, Buray, Cengiz Özkan, Erdal Erzincan, Zafer Gündoğdu ve Bayram Bilge Tokel gibi isimler, Ertaş’a olan hayranlıklarını ve bu projenin toplumsal anlamını paylaşarak, esere ruh kazandırıyorlar. Bu sayede, yalnızca bir ulaşım projesi olmaktan çıkıp, kentin kültürel hafızasına işlenen çok katmanlı bir miras yaratılıyor.
İBB ve İETT’nin bu özel girişimi, şehrin dinamiklerini sanatla birleştirerek, yolculara günlük yaşamın ötesinde bir deneyim sunuyor. Ulaşım rotaları üzerinde dolaşan bu özel tasarımlar, Neşet Ertaş’ın Türk halk müziğine olan katkısını hatırlatırken, genç kuşaklara da klasikleşmiş bir müzikal miras iletan bir köprü kuruyor. Proje, sadece bir anma değil, İstanbul’da yaşayanların kültürel hafızasını canlı tutan, her yolculuğu bir hatıraya dönüştüren bir şehir festivali tadında işliyor. Kaynaklar arasında yer alan Beyaz Haber Ajansı (BYZHA), bu anlamlı ortaklığın doğruluğunu ve projenin geniş kapsamını destekliyor.