Eklemdeki kireçlenmenin nedenleri kolayca anlaşılır şekilde açıklanır. Basit, net ve güvenilir bilgilerle sağlıklı yaşam ipuçları.
Diz kıkırdağındaki aşınma ve hasar, yaş ilerledikçe veya düşme, enfeksiyon gibi durumlarda artabilir. Özellikle ileri düzeyde kireçlenme olan kişilerde ağrı dayanılmayacak hâle gelebilir ve günlük yaşamı zorlayabilir. Bu durumda diz protezi, eklemdeki hasarı azaltmayı ve hareketliliği geri kazandırmayı hedefleyen bir tedavi seçeneği olarak öne çıkar.
Ülke çapında ve dünyada her yıl yüzbinlerce kişi bu ameliyatla yaşam kalitesini artırmaktadır. Modern cerrahi teknikler ve teknoloji sayesinde protezler daha güvenli hale geliyor; bu da hastaların iyileşme süresini kısaltıyor ve günlük hayata daha hızlı dönmesini sağlıyor.
Hasta seçimi ve hazırlık süreci ameliyatın başarısında kilit rol oynar. Doktorlar, kişinin genel sağlık durumu, mevcut hastalıkları ve kullandığı ilaçlar gibi faktörleri ayrıntılı inceleyerek, böyle bir operasyon için uygun olup olmadığını belirler. Bu inceleme süreci, tedavinin başarısını doğrudan etkiler.
Ağrısız ve konforlu bir yürüyüş Diz eklemi iç ve dış olmak üzere iki ana bölüme sahiptir. İç kısımda oluşan kıkırdak aşınmaları için yarım diz protezi yeterli olabilirken, her iki tarafta da kireçlenme varsa tam diz protezi uygulanır. Protezler genelde metal ve plastikten oluşur ve doğal hareketleri yakalamak için tasarlanır. Amaç; hasar görmüş yüzeyleri temizleyip yerine protezi yerleştirmek ve böylece ağrıyı azaltıp rahatça yürümeyi sağlamaktır.
Girişim planı Diz ağrısının erken dönemlerinde ağrı kesiciler, dikkatli yürüyüş desteği ve eklem içi enjeksiyonlar gibi yöntemler denenir. Ancak ileri düzey kireçlenme söz konusu olduğunda ve hareket kabiliyeti önemli ölçüde sınırlı kaldığında protez ameliyatı gündeme gelir.
Yaş sınırı yoktur Genelde 60 yaş ve üzeri kişiler için uygulama yaygındır, fakat belirli durumlarda genç hastalara da dikkatli bir değerlendirme sonrası uygulanabilir. Hastanın genel durumu ve hedefleri göz önüne alınır; dolayısıyla her yaş için uygun olabilecek bir durumdur.
Protezin ömrü uzuyor Gelişen protez tasarımları ve steril çalışma koşulları sayesinde protez ömrü 30-40 yıla kadar çıkabilir. Robotik cerrahi yöntemleri, kemik kesimlerinde milimetrik hassasiyet sağlayarak protez yerleşimini kolaylaştırır ve uzun vadede komplikasyon riskini azaltabilir. Ancak robotik teknikler, geleneksel yöntemlerin yerini tamamen almış değildir; her iki yaklaşım da başarıyla uygulanabilir.
İlk günler Ameliyat sonrası ağrı olabilir; ancak damar yolu ile verilen ilaçlar ve uygun anesteziyle ağrı minimize edilir. İlk gün içinde yürümeye destek olarak yürüteç veya koltuk değneği kullanılır, yaklaşık 15-20 gün sonra desteksiz yürüyüş hedeflenir. Hızlı iyileşme için fizyoterapiye erken başlamak önemli bir etken olur; beslenmeye dikkat etmek ve ilaçları düzenli almak da süreci destekler.