Çocuğun zihin tellerini tutan eser Yaşar’ın Dilinde büyülü bir yakalama; macera dolu, etkileyici ve akıcı bir yolculukla okuru büyüler.
Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı, yürekleri ısıtan sohbetlere ve unutulmaz anlara sahne oldu. 1050 söyleşi ve 515 yayınevinin katılımıyla gerçek bir edebiyat şöleni olarak ilerleyen fuar, ziyaretçilerine sadece kitaplar sunmakla kalmadı, aynı zamanda çocuk okurlar için özel bir deneyim de yarattı. Bu yıl fuarın en çok konuşulan isimlerinden biri olan çocuk kitapları yazarı Sinan Yaşar, minik dostlarıyla buluştuğu etkinlikte kitaba dair düşüncelerini cesur ve net bir dille paylaştı. Söyleşi boyunca, kitabın dilinin gücünün altını çizerek, “Kitabın dili çocuğu yakalamalı” mesajını vurguladı. Bu ifadeyle, yazarın hedefi sadece okunmasını sağlamak değil, çocukların hayal dünyasını derinleştirmek, onların duygularını ve merakını harekete geçirmekti.
Minik Okurlar İçin Büyük Bir Yolculuk Uluslararası sahnede gerçekleşen buluşma, Selim Sırrı Paşa Salonu’nun samimi atmosferinde gerçekleşti. Sinan Yaşar, çocuklarla kurduğu iletişimi önce dinleyerek kurdu, sonra onların sorularını içtenlikle yanıtladı. “Çocuklarda Okuma Sevgisi” temasını işlerken, yalnızca kitap önerileriyle yetinmedi; çocuklara nasıl kitaplar seçmeleri gerektiğini de adım adım anlattı. Yaşar, “Sıkıcı kitaplar okumak çocukları okumaktan koparır” düsturunu hatırlatırken, macera, komedi ve sürükleyici üslupların nasıl daha cazip hale getirilebileceğini örneklerle paylaştı. Ayrıca, kitapların dilinin çocuk için ne anlama geldiğini, hangi unsurların genç zihinleri meşgul ettiğini ve hangi türlerin uzun vadeli bir okuma sevgisini pekiştirdiğini de anlattı.
Bir Yazarın Çocukluğa Yolculuğu: Hayaller ve Gerçekler Yaşar’ın anlattığı yolculuk, yalnızca bir kariyerin öyküsü değil, bir tutkunun evrimi olarak öne çıktı. Söyleşinin ilerleyen bölümlerinde, bir okurun “Yazmaya nasıl başladınız?” sorusuna samimi bir cevap veren Yaşar, çocukluğunu Eskişehir’in bir köyünde geçirdiğini belirtti. ‘Çocukken en büyük hayalim futbolcu olmaktı’ diyen yazar, sonra öğretmenliği keşfetmesiyle yazmaya başlayan süreçte içsel bir dönüşüm yaşadığını açıkladı. Dostoyevski’nin engin etkisi, onun içinde yazma arzusunu ateşledi ve bu itici güç, yıllar içinde öğrencileriyle buluşturduğu ilham verici çocuk kitaplarına dönüştü. Yaşar, bu süreci “öğretmenlik bana, çocukların neyi istediğini öğretti” ifadesiyle özetledi ve öğrencilere olan bağlılığının nasıl bir yazın üretimine dönüştüğünü sade ve etkileyici bir dille anlattı.
Etkinliğin Ardından: Hatıralar ve Yeni Ufuklar Söyleşinin sonunda minik okurlarla birlikte çekilen hatıra fotoğrafları, fuarın sıcak anılarından biri olarak kayda geçti. Yazarın, çocuklar için yazmaya devam edeceğini ve onların dünyasına yeni kapılar açacak maceralar yaratacağını ise konuşmaların en güçlü mesajlarından biri olarak öne çıktı. Fuarda ayrıca, çocuk kitapları için nitelikli eserlerin önemine vurgu yapan Yaşar’ın sözleri, genç okuyucuları daha kaliteli ve daha anlamlı içeriklere yönlendirme amacı taşıdı. Bu özel buluşma, sadece kalemlerin değil, çocukların hayal gücünün de güçlendiğini gösteren canlı bir kanıt olarak hafızalara kazındı. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı