Bosphorus Cup ile Boğazın Ruhunu Dünyaya Taşıyan Efsane: TAG

İstanbul Boğazı’nın büyüleyici atmosferinde düzenlenen Bosphorus Cup, bu yıl da yelken tutkunlarını tek bir noktada buluşturdu. 24. kez gerçekleştirilen bu prestijli yarış, 17–20 Eylül tarihleri arasında 10 farklı ülkeden 1000 yelkenci ve 60 tekneye ev sahipliği yaptı. Etkinliğin final gününde TAG’ın kurucusu Oğuz Alper Öktem ile ORG Sports Management kurucusu Orhan Gorbon, şampiyonlara kupalarını birlikte takdim etti. Bu anlar, yarışın yalnızca bir mücadele değil, dostluk ve dayanışma ruhunu da simgelediğini gösterdi. Uluslararası katılım ve Boğaz’ın benzersiz yüzeyiyle Bosphorus Cup, yelken dünyasının kalbinde özel bir yer edinmeyi sürdürdü.

Bu yılki yarış, sadece hız ve teknik mücadelenin ötesinde, katılımcıların güvenlik ve çevreye duyarlı yaklaşımlarını da ön planda tuttu. 60 tekne için ayrılan rotalar, Boğaz’ın trafiğini etkileyen zarafet ve planlama gerektirdi. Takımlar, rüzgar rejimine karşı koyarken ekip çalışmasının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha deneyimledi. Özellikle IRC 2 sınıfında yarışan TAG Cheese yelkenlisi, dayanıklılığı ve stratejik manevralarıyla birinci olarak İz bırakmayı başardı.

Şampiyonluk kupasının sunumu, yarışın ruhunu yansıtan bir törenle gerçekleştirildi. Rossko Racer ekibi, zafere giden yolda gösterdikleri özveri ve kararlılıkla dikkat çekti. Ödül töreninde konuşan TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, Bosphorus Cup’ın İstanbul’un kültürel mirasını dünyaya taşıyan bir köprü görevi gördüğünü bir kez daha vurguladı. “Bosphorus Cup, İstanbul’un benzersiz ruhunu tüm dünyaya taşıyan değerli bir organizasyon.” dedi ve ekledi: “Bu süreçte mücadele eden tüm sporcuları yürekten tebrik ediyoruz. Sporun birleştirici gücüyle bu desteği geleceğe taşımayı sürdüreceğiz.” Bu mesaj, yalnızca bugün için değil, gelecekteki yarışlar için de ilham kaynağı oldu.

Geriye dönük olarak bakıldığında, Bosphorus Cup’un İstanbulluları bir araya getirme gücü ve yelken tutkusunun evrenselliği bir kez daha ortaya çıktı. Organizasyon, kentin denizle iç içe geçmiş kültürel dokusunu öne çıkarırken, katılımcılara sadece yarış kazanmanın ötesinde yenilikçi güvenlik önlemleri ve sürdürülebilirlik odaklı uygulamalar sundu. Böylece Bosphorus Cup, yelkenciliğin sosyal boyutunu güçlendiren bir platform olarak da değer kazandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı