Beslenme Ruh Sağlığı İçin Neden Önemlidir? Anlaşılan ve Kolay Anlaşılır Bir Açıklama!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Günay Hajiyeva, Akdeniz Diyeti’nin depresyona karşı koruyucu etkilerini anlattı. Depresyonla mücadelede beslenmenin rolü giderek önem kazanıyor. DSö ve çeşitli çalışmalar, depresyonun yaşam kalitesini düşürüp iş gücü kaybına yol açan bir sorun olduğunu gösteriyor. Dr. Hajiyeva, ilaçlar, psikoterapi ve yaşam tarzı değişikliklerinin temel tedavide bulunduğunu söylemekle birlikte son yıllarda beslenmenin bu süreçte daha da belirgin hale geldiğini vurguladı.

Kronik inflamasyon ise pek çok hastalığın temelinde yer alan görünmez bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Modern yaşamın stresi, hazır gıdalar ve hareketsiz yaşam tarzı, vücudu kronik inflamasyona davetiye çıkarmaktadır. Bu durumun kalp-damar hastalıkları, kanser ve depresyon gibi birçok hastalıkla ilişkili olduğuna dikkat çekildi. Dr. Hajiyeva, bu tabloya karşı doğal bir denge olarak Akdeniz Diyeti’ni işaret etti.

“Geniş çaplı araştırmalar, bu diyeti benimseyen kişilerde depresyon riskinin yaklaşık yüzde 30’a varan azalım gösterdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca inflamasyon belirteçleri gibi CRP ve IL-6 seviyelerinin bu gruplarda daha düşük olduğu, aynı zamanda BDNF’nin (Beyin Kaynaklı Nörotrofik Faktör) artış gösterdiğini gösteren bulgular bulunuyor.” diye konuştu.

Akdeniz mutfağı depresyona karşı güçlü bir savunma sağlar. Dr. Hajiyeva, diyetteki bazı ana öğelere dikkat çekti: Zeytinyağının antioksidan ve antiinflamatuvar etkileri mevcut; oleokantal adlı doğal bileşik inflamatuar süreçleri baskılıyor. Balıkta bulunan EPA ve DHA, inflamatuar sitokinlerin salınımını azaltıyor. Ayrıca kuruyemişler, enerji kaynağı olmanın ötesinde beyin iletişimini destekliyor. Sebze ve meyvelerdeki polifenoller ile lif zenginliği ise bağırsak-beyin eksenini güçlendiriyor. Bu renkli ve doğal öğeler, beynin kimyasal dengesini olumlu etkileyerek depresyona karşı koruyucu bir kalkan oluşturuyor.

Kaynak: Beyaz Haber Ajansı (BYZHA)