Kitap Fuarı Öncesi Kütüphane Buluşmaları Başladı: Okurların Heyecan Dolu Buluşması Yeni Başlangıçlar İçin Hazır

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 15. Kocaeli Kitap Fuarı öncesinde kültürel hafızayı canlı tutacak bir dizi etkinliği kurguluyor. Bu kapsamda düzenlenen ilk buluşma, Gölcük Kütüphanesi’nde gerçekleşti ve “Kütüphanem Kocaeli” markasıyla toplulukla buluştu. Söyleşiyi, Anadolu’nun zengin sanat tarihini gün yüzüne çıkaran bir isim olan Habibe Bektaşoğlu yönetti. Etkinliğin odak noktası, Anadolu coğrafyasının sanat tarihindeki derin izlerini katılımcılarla paylaşıp, sanatın yalnızca estetik bir alan olmadığını hatırlatmaktı.

ANADOLU’NUN SANAT YOLCULUĞU
Bektaşoğlu, kaya resimlerinden Selçuklu mimarisine, Osmanlı miniaturesinden çağdaş sanat hareketlerine uzanan geniş bir kronoloji üzerinden Anadolu’nun sanat birikimini anlattı. Thematik zenginlik, sadece görsel imgelerle sınırlı kalmayıp, toplumsal hafızanın nasıl inşa edildiğini, kültürel kimliğin nasıl şekillendiğini ve sanat üretiminin toplumsal bellek için nasıl bir köprü oluşturduğunu gösterdi. Sunumda, her döneme özgü figürler ve motifler üzerinden izleyiciye “nereden geldiğimizi” hatırlatan örnekler paylaşıldı. Sanatın tarih boyunca nasıl bir iletişim aracı olduğunun altını çizen konuşmacı, yalnızca geçmişin değildir; bugün sürmekte olan sanatçı kuşaklarının da zihin haritalarını şekillendiren bir rehber olduğunu belirtti.

KÜLTÜREL MİRAS VE İLHAM
Etkinliğin bir diğer önemli yönü olan kültürel miras ve ilham temasında, Bektaşoğlu Anadolu’nun binlerce yıllık birikiminin yerel kimlikle evrensel sanat anlayışını nasıl beslediğini somut örneklerle izleyicilere aktardı. Kaya resimlerinden gelen kırılgan ama güçlü motiflerin günümüz sanatçıları için ilham kaynağı olduğuna dikkat çekti. “Miras, bugün bizi şekillendiren bir ayna değil, aynı zamanda yarınların üretim alanı” vurgusunu yapan konuşmacı, geçmiş ile gelecek arasında kurulan diyalogların sanatın toplumsal rolünü güçlendirdiğini ifade etti.

KÜTÜPHANE ATMOSFERİNDE SANAT
Etkinliğe katılan ziyaretçiler, kütüphane ortamının samimi ve düşünmeye elverişli bir mekan olduğunu dile getirdi. Kitaplıktaki sessizlik ve rafların kokusu ile birleşen sözlü paylaşım, katılımcılara farklı bir öğrenme deneyimi sundu. Ziyaretçiler, programın sadece bir söyleşiyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtip, bellek ve üretim arasındaki bağı güçlendiren bu tür buluşların çoğalmasının önemi üzerinde durdular. Organizasyonu hazırlayan ekip, Fuar öncesi bu tür kültürel yığınların farklı kütüphanelerde devam edeceğini müjdeledi. Bu yaklaşım, halka açık alanlarda sanat ve edebiyatın dijital çağın getirdiği hızlı akış içinde bile derinleşebilmesi için atılmış değerli bir adım olarak değerlendirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı