22. Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali: Sanatseverleri Büyüleyen Anlar Başlıyor

Konya Kültür Yolu Festivali’nin gölgesinde, 22. Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali ve eşlik eden kültürel etkinlikler için yapılan basın toplantısı, şehrin tarihsel dokusunu ve sanatsal dinamizmini bir kez daha gözler önüne serdi. Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta gerçekleştirilen konuşmalar, şehrin kadim medeniyet mirasının günümüze taşıdığı değerler ve bu değerlerin yeni nesillerle nasıl buluşturulabileceğine dair çarpıcı ipuçları sundu. Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya’nın yüzyıllardır medeniyetin kalbi olduğunu hatırlatarak, Kültür Yolu Festivali’nin ve Mistik Müzik Festivali’nin bu zengin mirası gün yüzüne çıkaran en önemli buluşmalar olduğunu vurguladı. Uzbaş’ın sözlerinde, bu organizasyonların yalnızca bir konser veya sergi akışı olmadığını; farklı inançların, farklı kültürlerin ve farklı coğrafyaların ortak bir zemin üzerinde buluştuğu bir barış ve kardeşlik şöleni olduğu net biçimde ortaya kondu. “Bugün burada toplanmamıza vesile olan bu kültür şöleni, kentimizin manevi birikimini bir araya getirerek toplumsal dokuyu güçlendiriyor.” ifadeleri, etkinliğin ruhunu özetler nitelikteydi.

Etkinliğin amacı, sadece sanatın tadını çıkarmakla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda genç kuşakların kültürel mirası anlama ve yaşatma becerisini geliştirmek için bir platform oluşturuyor. 20-30 Eylül tarihleri arasında sürecek festival, Mevlana Meydanı’ndan Selçuklu Kongre Merkezi’ne, Kültür Park Amfi Tiyatro’dan Mevlana Müzesi’ne kadar şehirde yankılanacak. 414 sanatçıyla, 20 büyük konserle ve zengin müzik atölyeleriyle, bu şehir adeta bir kültür vahası olarak yeniden inşa edilecek. Program, sadece mistik müziği tanımlayan notaları bir araya getirmekle kalmıyor; aynı zamanda mekânların tarihsel anlamını da yeniden canlandırıyor. Gün boyu sürecek atölye çalışmaları, çocuklar için özel gösterimler ve interaktif sergilerle ziyaretçilere unutulmaz deneyimler sunuyor.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin bu festivaliyle dünya kültür sahnesinde özel bir konuma sahip olduğunu belirtti. Alpaslan, Mevlana’nın misyonunu hatırlatarak, dünyanın dört bir yanından gönülleri birleştiren bu topraklarda, gençlerin sanata bakışında köklü değişiklikler yaratmanın arzusunu dile getirdi. “Bu festival, sadece müziğin evrensel dilini kullanmakla kalmayıp, gençlerimizi kültürler arası diyalog konusunda cesaretlendiren bir dinamizm kazandırıyor.” dedi.

Vali İbrahim Akın ise Konya’nın bir şehir olarak değil, bir medeniyet tasavvuru olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak, bu organizasyonun şehrin ekonomik, kültürel ve turizm değerlerini güçlendireceğini söyledi. Akın, etkinliklere katılımın artmasıyla kent ekonomisine canlılık katacak olan bu tür buluşların, halkla sanat arasındaki bağı kuvvetlendirdiğini belirtti. “Tüm hemşehrilerimizi ve Konya’yı ziyaret eden misafirlerimizi, bu özel deneyimi yaşamaya davet ediyorum.”

Festivalin programı sadece konserlerden ibaret değil; aynı zamanda alanında uzman sanatçılar tarafından yürütülen atölyeler, sergiler ve söyleşilerle zenginleşiyor. Mevlana Müzesi ve Sanat alanında planlanan etkinlikler, ziyaretçilere tarihsel arkları ve dini-ahlaki motifleri modern bir bakışla yorumlama fırsatı sunuyor. Açılışın ardından yapılan ziyaretlerde, Depo No:4’te Ayna-Anadolu Göğünün İpek Mahyası temalı Konya Vakıf Eserleri Fotoğraf Sergisi, Tantavi Kültür Sanat Merkezi’nde Adil-i Mutlak Sergisi ve Meydan Evlerinde Sanat, Hat ve Ebru Sergisi gibi kolektif deneyimleryle katılımcılar, şehirdeki estetik çeşitliliği yakından gözlemleme şansı buldu. Bu çerçevede, festivalin bir sanat hareketi olarak yalnızca konserler üzerinden değil; görsel sanatlar ve geleneksel el sanatları üzerinden de bir köprü kurduğu görülüyor.

Açılışın Ardından sergileri ziyaret eden heyetler, Konya’nın tarihsel mekanlarını ve kültürel mirasını yeniden keşfettiler. Bu ziyaretler, kentteki mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması yönünde atılacak somut adımlar için bir motivasyon kaynağı oldu. Festivalin bu yönü, kamu kurumları ile yerel yönetimlerin işbirliğinin ne kadar hayati olduğunun altını bir kez daha çizdi. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı